anasayfa | blog hakkında | yazarlar



IS "INDIE ROCK" DEAD?

Yazıya başlamadan önce söylemek isterim ki, ben müziği "indie-rock" veya "new rave " diye kesin sınırlarla gruplamaktan hoşlanmam. fakat bu yazıda her bahsedişimde uzun uzun açıklamak yerine kısaca bu etiketleri kullandım. Şimdi yazıya geçebiliriz.

Bugün dank etti kafama. Bir kaç kere gelmişti aklıma ama hiç bu kadar açık ve net değil. Youtube'da hiçbir alakası olmamasına rağmen carl ve pete in eski mıncırışlarına verilen bir link sonucu farkına vardım bu gerçeğin.

İçim cız etti. iTunes playlistlerime bir göz attım. son çaldıklarımın çoğu elektronik şeyler. evet gayet güzeller ve insanı mutlu da ediyorlar ama nereye kadar. eskisi gibi özlü neşeli manalı indie rock dinlemeyi özledim ben. 2000lerin başındaki ilk katıksız indie-rock dalgasının saflığını özledim. kulaklarım uzun zamandır -son 2.5yıldır falan-bu babda dinlenmeye layık birşeylere rast gelmedi, gelemedi. bunlara istisna olarak sadece Kings of Leon -ki son albümleri gerçekten muhteşem, ve tam olarak aynı gruba koyamayız onları KOL bambaşka ama dinlenmeye değer oldukları su götürmez bi gerçek- ve de Cribs'i verebilirim. Kaiser Chiefs bence kesinlikle bu klasmana girmiyor, Bloc Party de tartışılır. Babyshambles da yerini tutmuyor, Dirty Pretty Things de. Pskilojide şekilci yaklaşımın liderleri Köhler ve Koffka'nında dediği gibi, "Bütün parçalardan farklı ve daha derindir." ne de olsa.


Evet the Strokes bir efsane ve onlarsız ben şu an burada bu yazıyı yazıyor olamazdım ama ne bileyim, First Impressions of Earth bile ilk iki albümdeki doyurucu tadı veremedi bana. veya bir White Stripes vardı noldu? ayrıldılar yok Raconteurs yok Jack evlendi, Jack kola reklamında oynuyor aman tanrım yoksa kapitalist mi gibi boş düşünceler derken anca yeni albüm için stüdyoya girdiler ki acaba yeni albümleri Elephant gibi bi albümden sonra bizi doyuracak mı? The Hives vardı süperdiler, Vines vardı 2. albümden sonra söndüler. Franz Ferdinand var hala umutluyum ama onlar da bayadır ortalıkta görülmüyorlar. yapılacak bütün mükemmel şeyler yapıldı mı ki dinlediğim yeni yer indie-rock diyebileceğimiz şey birbirine benziyor? tamam, an için güzel, bende dinliyorum arada Larrikin Love, Fratellis falan ama harçlarında bir şey çok feci eksik. hiçbirinin EP veya albümlerinde ne hissedersem edeyim, Strokes veya Libs gibi bana eşlik edebilecek bir şarkı yok. AMA NİYE!?

Edebi akımlarda da olduğu gibi her akım, bir öncekine tepki olarak doğar. Katı ve olabildiğince şekilci Klasizm den sonra hayalci ve son derece kişisel deneyimlere dayanan Romantizm'in gelmesi gibi. Şu an olan şeyi de buna benzeterek, GENELDE uzun uğraşlar sonucu kaydedilmiş, birikimlerle yazılmış sözlere sahip ve özgün şeyler çıkaran 2000lerin başındaki bu indie-rock furyasından sonra, evde kendi imkanlarıyla kaydedilmiş, gayet lakayıt, manasız sözlü hatta sözsüz, gitar ve sample beat'lerin karışımıyla ortaya çıkan gruplar ve BAM- NME'nin new rave etiketini yapıştırmasıyla bu yeni akım başlar. son aldığım NME'ye bakıyorum, Klaxons, gossip, grates falan gibi gruplardan geçilmiyor. ve hayır onları kötülemiyorum, hatta bazılarını özellikle klaxons u severek de dinliyorum ama gelip geçici. 10 yıl sonra klaxonsumu hatırliycaksınız yoksa strokesu mu?? özellikle burada olduğumuzdan klaxonsun temsil ettiği 90's rave revival olgusunun asıl temel taşı, canlı performansları ve sabaha kadar süren o "rave"ler. ve biz o olaya dahil olamadık, sadece kulaklarımızda kaldı ve dinlerken hoş vakit geçirdik. fakat Is This It öyle mi? hayır. Strokes'u yaşamak için konserine gitmek gerekmiyor, kulaklıklarımız da yeterince doyurucu bir deneyim yaşamamıza yardımcı oluyorlar tek başına.

Benim amacım burda kesinlikle new rave i veya elektronik müziği kötülemek değil. bende gayet dinliyorum ve seviyorum fakat kalıcı olmadığını da biliyorum.

sadece bu elektronik denizde yüzerken eskisi gibi kaliteli ve gerçekten dinlenince insanın üstünde etki bırakabilecek albümler de dinlemek istiyorum ben. umarım bu kısa süreli bi uykudur ve "indie rock" bu akımdan sonra da eski günlerine eskisinden de canlı bi şekilde döner.

Posted by Adsız 23:00

29 Comments:

  1. !emona!d said...
    DUYGULARIMIYANSITMIŞSINNNNNNNNNNNNNNNNVENDÜ!!!!!!!!!!!!!!!!!
    YAŞA, VAR OL!!!
    ÇOK YAŞA ESKİ CAZIR-CUZUR-GİTAR TABANLI INDIE ROCK.
    nóiway said...
    bazı öncüler fazla akılda kalıyo. ve ben şu anda da komple iyi albümler olmasa da yeni şeyler yapan gruplar görebiliyorum. ve müzikte trend herşey değil. elektronik müzik de aksine indie-rock'a en büyük destek olarak ilerliyo şu günlerde. umutsuz bir strokes severin strokes'un çöküşü üzerine kaleme alınmış bir yazı. R.I.P. The Strokes.
    serdarcharliebrown said...
    durum iç açıcı değil haklısın. ama the veils, blackbud diyeyim.
    Adsız said...
    Strokes oldu diyenin alnini karislarim.
    The Vines Winning Days'le biraz sacmalamis olabilir ama Vision Valley benim hayatimda duydugum en iyi albumlerden biri.
    NME'nin trend setting olayini anlamiyorum ben. Her 3 albumden bir kapak Oasis olan bir dergiye de saygi duymuyorum artik.
    10 yil sonra hem Klaxons'u hatirliycaklar hem Strokes'u, bu soru cok anlamsiz. Ama soyle bisi var tekrarliyorum Strokes olmedi.
    The Libertines oldu, Dirty Pretty Things gotume benziyor, ote yandan Down in Albion gercek otesi bir album.
    MAddelemis gibi olmiyim ama.

    Hehe

    Hadi si yu gencler
    your bloody friend said...
    dirty pretty things gotune benziomuş. ahah
    Adsız said...
    strokes öldü diyenin ben de alnını karışlarım. strokeslar ölmez.
    fırat said...
    İngilizlerden nefret ediyorum... Ne Strokes, ne de Klaxons... Hepsi kolay sevilen, bir o kadar da kolay unutulan şarkılar yapıyor.

    Britpop'un harika indie'cileri Geneva, Denim, Gene, Strangelove gibi isimlerin hakkını verememiş bir piyasadan ne beklenir ki...

    Ne varsa eskilerde var... Umarım bir yerlerden Suede, Smiths kalitesinde bir grup hortlar. Hoş, bu şartlarda zor ya...

    Son söz: Strokes, Klaxons vs. bana pek yakın değil... Unutuluşları baştan yazılmış deftere...
    Adsız said...
    Artun götün çok güzel olmalı..
    ________ said...
    STROKES INGILIZ deül NÜYORKLU
    ayrıca eer strokes olmasaydı klaxons da olmıcaktı çünkü subgenrelarına girmeden "indie" die anılan olayın tekrar populerleşmesini sağlayan grup strokes oldu bu durumda indie rock indie rave ya da inide gospel hiç farketmez klaxonstan en vasat rock gruplarına kadar (fratellis, automatic, kooks) hepsi strokes a borçlu bu kdr meşhur olmalarını ayrıcaaağ LOS LIBERTINES gerçeği de strokes ya da klaxons tan çooook daha ötede bir rakınrol mitini oluşturmuştur kanımca indie mindi nin de ötesinde benim için "onlar beraberdi ve ben bunun farkındaydım" diyip kendimi şanslı saymamı sağlayan bir külttür libs <3

    klaxons r cuntz
    ________ said...
    DIRTY PRETTY THINGS CİDDEN VASAT AYRICA. KÖTÜ YANİ. tim jonze gözlerimi açtı bu konuda
    Sarp* said...
    En vasat boktan rock gruplarının (!!) -ki automatic ve fratellis falan sayılmış örnek olarak hah..- bugün karşımızda oluşlarını ne kadar strokes a borçlu gerçekten iyi bi tartışma konusu ama "the storkes'un label'ı indie, klaxons ın da label'ı indie; indie olayını ayağa kaldıran grup strokes o halde strokes olmasa klaxons da olmazdı" gibi bi yoruma sadece "ohaa" diyebildim..

    küçük albert ve j.c. babalarının garajlarında gitarlarıyla kız arkadaşlarına hava atmaya çalışırken, klaxons ın bugün yaptığı müziğin temellerini atan Daft Punk'ı, aşağı yukarı Strokes'la aynı zamanlarda gelen The Rapture'ı hiç mi dinlemediniz hiç mi bağlantı kurmadınız bu kadar mı yüzeyselsiniz :roll:.. Tamam iyi hoş strokes güzel, strokes'u seviyoruz hatta strokes kurtarıcı strokes is not dead (yet) ama herşeyi onlara bağlamak onlar olmasa bu gün hepimiz yunan vatandaşıydık demek biraz fazla nankörlük... sevgiler saygılar..
    Unknown said...
    hepimiz strokesuz
    Adsız said...
    sarpçım onlara vasat diyosun peki adam gibi düzgün ne var ki?

    ikincisi yazının başında zaten müzikleri etiketlemekten hoşlanmadığımdan bahsetmiştim sanırım eksik okumuşsun.

    ayrıca indie olayını ayağa kaldıran strokes demedim ben orda da white stripes vines hives olsun bir sürü örnek verdim. ayrıca klaxons da elbet hatırlanır fakat bi strokes'u andığımız gibi değil. ve yazıda ben ikisine de aynı "etiketi" vermedim. lütfen tam okuyup doğru anlayıp çarpıtmadan koment atın. (sözüm meclisten dışarı)tabi sarp için durum farklı olabilir çünkü bahsettiğim o canlı rave olayını sen yaşadın.

    strokes İsa değil ama öncü olduğunu da kimse inkar edemez.

    ayrıca gencercim teesüf ederim. umutsuz bi strokessever olabilirim ama strokesun pili daha bitmedi. her ne kadar 3. albümü o kadar sevmemiş olsam da umutluyum.

    dpt ve bs çatışmasına gelirsek kanımca bütün, parçalardan değerlidir.
    Sarp* said...
    göksucum.. aslında ben sana uzaktan yakından bulaşmadan "alan donohoe dansı said...
    STROKES INGILIZ deül NÜYORKLU"

    şeklinde başlayan yazıya cevap yazmıştım bi daha oku iki comment'i karşılıklı görüceksin (; automatic'de fratellis'te çok sewdiim gruplardır hatta top10'dedir şu aralar..
    !emona!d said...
    'strokes'lar ölmez.'
    Adsız said...
    Fratellis'e NME DPT'nin yapamadigini yapti dedi. Sonra Horrors'la atistilar, NME simdi itin gotune sokuyor.
    Bravery'yi de gazlamisti NME. Killers'la atistilar NME bitirdi.
    DPT baya boktan saka maka.
    Death on the Stairs'i yazan adam kalkip bana boyle bi album yaparsa "Yav bi git" derim.
    İngilizlerden nefret ediyorum... diyip de SMITHS gibi grup gelsin tekrar ne demek ayrica. Smiths Kongo'lu mu?
    Gotum fena degildir ayrica.
    Klaxons iyi grup bi de.
    NME allah degil baylar bayanlar. Sakin olun. Kime ne guzel geliyosa onu dinlesin. Indirak da olurse olsun, sizin caniniz sagolsun.
    Adsız said...
    şşşş keskö vu fet
    fırat said...
    Hehe... Evet, Smtihs İngiliz. Sözümü düzeldiyim; popüler İngiliz müzik piyasasının iki yüzlülüğünden, medyanın kolay tüketiminden ve İngiliz dinleyicilerin zayıf hafızalarından nefret ediyorum. Öyle demek istemiştim, böyle anlaşılmıştır umarım.
    your bloody friend said...
    kusura bakmayın da kimse sizi(burada yazılanlara bakılırsa herkes nme'ye gore hareket ediyor. paranıza kıyıp clash okuyun. daha iyi) zorlamıyor bunu dinleyin şunu dinleyin diye. hala "özlediğiniz" ortamı devam ettirecek nitelikte gruplar var (horrors yok bunların içinde). new rave boyle electro şöyle. uğraşma. hayır yani uğraşma bakma. turk pop undan nasıl kaçıyorsan onlardanda oyle kaç. 2004 teki gruplar 2004 temi kaldı? yoo. Ozlediiniz grupların tadını veren gruplar var mı? Bence hala var. (Smiths vs yi atladım. Efsanelerle yarışılmaz). "Indie" sıfatının altında yargıladığın grup nme ye gore hareket etmez bence. Ha yok onlar oyle hareket etmiyor zaten, biz oyle hareket ediyoruz derseniz clap clap.
    Harun İzer said...
    hmm. 2000'lerin başında iyi indie vardı şimdi yok galiba. 90'ların başında da vardı, sonu gibi yok olmuştu sanırım. hatta 80'lerin başında da vardı 88 gibi gibi acid house geldi manchester'dan mertlik bozuldu :)

    Oluyor böyle şeyler, sanırım çoğu zaman da değişen müzik değil de insanın kendisi oluyor. Bir de böyle düşünmek lazım derim.

    Midlake hiç fena değil mesela, bana o eski güzel günleri hatırlatıyor.
    HIRT said...
    Millet birbirine kendi dinlediği grubun diğerininkinden daha iyi olduğunu mu kanıtlamaya çalışıyor anlamadım. "Horrors bok gibi", "Otomatik dünyanın en iyi grubu", "Strokes müzik endüstrisinin içine etti" vesaire tarzında basit önermeler ile nasıl bir tartışma yaratılmaya çalışılmış onu da anlamadım. Herkes dinlerken mutlu olduğu, özdeşleşebildiği şeyleri dinlesin. Başka kimse de karışmasın. Indie rock, New Rave, IDM, Soft-Porn-Punk, Metal-Trash-Sugar-Cane, Ska'n'Roll, Girlie-Techno-Jazz... Saçma janrların sonu gelmeyecek. Manasızca konuşmak vakit kaybı sadece.

    not: "Efsaneler, ahh o efsaneler" geyikleri de beni benden almakta.
    Adsız said...
    @pozan
    3 sene sonra okuyunca gülüceksiniz çoğu söyleminize.
    bende 3 sene sonra bu sölediğimi okuyup gülücem kendime.
    Adsız said...
    berke inanılmaz katılıyorum.

    herkes ne dinliyosa dinlicek, birbirimize kendi fikirlerimizi empoze etmeye çalışmaya hiç gerek yok. ayrıca buraya şimdiye kadar atılan 22 komentin her cümlesinden farklı bir tartışma çıkarılabilir, ki bence buna da gerek yok. birinin sevmediğini sen sevmesin, o senin sevmediğin birini sevmez.bu da kimseyi ilgilendirmez. herkez kendi sevdiği müziği dinlemeye devam etsin bence.

    konu da böyle zevkler ve renkler tartışılmaz yönünde sapar.
    Adsız said...
    your bloody friend insanı size göre fazla kuul
    fırat said...
    Pet Shop Boys varken Klaxons'a ne hacet...
    Adsız said...
    ben bu bloody friend'i 02 Nisan, 2007 22:56 tarihli yorumu icin kutladim.
    Onu diyorum ben de. NME'yi babam mi basiyo bana ne lan.

    Gruplarin kiyaslanmasina karsiyim. Cok muziksinas insanlarsaniz alin elinize gitari daha iyisini yapin dinleyelim. DPT'ye bok attim, benim icin de gecerli bu laf, elime alip oturuyorum. Gitari.

    Isim bitince geri getiririm.
    Adsız said...
    New Rave uçucu diyorsunuz... Blogunuzda son günlerde yazdığınız çoğu şey New Rave etkileşimli işler...
    Adsız said...
    bu yazıyı 1 kişi yazdı. bu blogda 14 kişi yazar.

    mersi.
    Adsız said...
    berrakım

Post a Comment