Söz İstanbul Sahnesinde: Düş Macunu
20 Eylül, 2006
Vakit bulup, kendilerini de yakaladığımız sürece yerli gruplara da yer vermeye çalışıyoruz.. İşte Frekans Vol.1 dahilindeki gruplardan ve NSS 'un favorilerinden Düş Macunu bizlerle..
- Şöyle başlayabiliriz. Sizi hiç dinlememiş, duymamış birisine yaptığınız müziği nasıl özetleyebilirsiniz? Ve kendiniz için bi’ “similar artists list” yapsaydınız kimler olurdu bu listede?
Efe: Ben Anlatamam
Asaf: Allah kahretsin seni Efe.
Sinan: Ben anlatabilirim sanırım. Birine müziğimizi anlatmaya çalışırsak kullanacağımız şeyler muhtemelen şunlar olur : "Bilindik, duyulduk ve daha evvel duymaya hazır olmadığınız şeyler olarak iki kavramın karışımından doğan bir müzik olarak tanımlardık sanırım.
Benzer sanatçılar meselesine gelince sanırım şimdiye kadar dinlediğimiz her şey, kısaca hepimizin ortak zevklerini sunarsak Rage Against the Machine, Audioslave, Soundgarden, RHCP, Metallica, Jimi Hendrix, Muse, Led zeppelin, Oasis, Pink Floyd ve The Strokes’u diyebiliriz. Bunların hepsinden aldığımız bazı öğeler var ama tam anlamıyla benzediğimiz bir grup yok ortada bence… Olmamalı da.
Asaf: Tool, APC, Franz Ferdinand…
- Düş Macunu olarak olaya başlarken biz albüm yapacağız, tanınacağız gibi hedefler belirlemiş miydiniz? Yoksa birileri sizi kendi halinizde takılırken keşfedip sahneye mi bırakıverdi?
Sinan: Bir şeyler başarmak isteyen insanların hedefleri olmalı zaten. Düş Macunu’ndan evvel hepimiz kendi halimizde takılıyorduk zaten. Asaf ile ben bi takım besteler ortaya koymaya başlayınca bunu neden insanlarla paylaşmayalım dedik ve Düş Macunu ortaya çıktı. Düş Macunu Efe’yle daha evvel ki bi projemizin adıydı onu da alıverdik..
— Peki, ilk sahneye çıkışınız? Ne zaman? Nasıl? Nerde?
Efe: Geçen sene Mayıs ayında hatta 11 Mayıs’ta Peyote'de… Dinar Bandosu ile birlikte.
Sinan: Bi şekilde sevdirdik kendimizi ve sahnedeydik.
Efe: …ama Dinar Bandosu’nun gitaristi Ali Ece sayesinde oldu.
Asaf: Hayvanlar gibi terledik, heyecan falan… Ama iş bitince alın teriyle kazanılan paranın yemek olmasının verdiği haz!
Sinan: Evet. Emeklerin karşılığını almak iyiydi.
— Seyircinin tepkisi peki?
Efe: Süperdi.
Sinan: Barın hafta içi rekorunu kırdık bildiğim kadarıyla. Aldıgımız tepkiler devam etmemize sebebiyet verdi zaten.
Asaf: Tekrar Ali Ece'ye ve bizi yanlız bırakmayan herkese çok teşekkur etmek isterim.
— Şu anda Düş Macunu sizin için bi "iş" mi yoksa uğraştığınız işlerin yanında hala bi hobi mi?
Sinan: İş demek bizim zorumuza gidiyor. Hobi demek de sanki durumu hafife alırmış havası veriyor. Biz “keyif işi" demeyi tercih ederim. Keyif alarak severek yaptığımız bir olgu. Düş Macunu kimliğine bürünmeyi seviyoruz bu halde biz sahnede her şeyi unutuyoruz bizim için an donuyor sadece biz ve müziğimiz oluyor. Bunu hissettirebilen başka bir "iş" olabileceğini sanmıyorum. Çok keyif alıyoruz.
Asaf: Sahnede aynı ilk günkü duyguları(yapılış aşaması ve sonrası) yoğun yaşıyoruz... Her şeyimizi o ana veriyoruz...
- NSS’ un favorileri arasında gösteriliyorsunuz hatta birçok forumda şimdiden sizi ilk 10da ilan etmişler bile. Sizin NSS’ dan beklentileriniz ne? Ve eğer diğer çalışmalara göz attıysanız kendinizi sıralamada nereye koyarsınız?
Sinan: NSS’ dan herhangi bir beklentimiz yok. Şu sebeple pek önemli bulmuyoruz bu tarz yarışmaları herhangi bir şeyi sınayan iyi müziği kötü müziği ayıran yarışmalar değiller. İnsanlar fazla ciddiye alıyorlar çünkü kimin 1. olduğunu belirleyecek jüri de bizim gibi müzisyenler aynı notaları basıyoruz aynı duyguları hissediyoruz. Biz de bir birinci seçebiliriz o yarışmada. Müzik otoritesi kavramına Türkiye’de inanmıyorum. Kimsenin kimseye iyi ya da kötü diyebileceğine de…
Çok fazla başarılı çalışma var NSS’ da herhangi bir kategoriye göre belirleme yapılamaz çeşitlilik çok fazla.
- Favorinizi var mı?
Asaf: Bozuk Para olabilir. Kafabindünya’ da süper.
Efe: Kafabindünya’nın başarılı olacağını düşünüyorum bende.
Sinan: Ben Sephia’ nın hak ettiğini düşünüyorum. Hepsi çok başarılı müzisyenler kendilerinin değerini biliyorlar güzel tarif ediyorlar kendilerini müzikleri ile.
Efe: Evet Sepia' da yaşlarına göre çok iyi ve kaliteli müzik yapıyorlar.
Asaf: Süper adamlar! Harika müzik yapıyorlar şimdiden. Çok çeşitli NSS ama dikkatimi çekenler arasında bunlar var naçizane gönlümde.
- Eğer kazanırsanız mustang noolucak?
Efe & Sinan: Stüdyonun hisselerinin bi kısmını almayı düşünüyoruz.
Asaf: arabayı 4'e bölemedik, bari stüdyo olsun dedik…
Efe: Belki kendimiz için bir yer bile açabiliriz... En azından herkesin ihtiyacına göre ekipman alınacak. Şimdilik düşünceler bu yönde.
- Frekans Vol.1 basılan ilk kaydınız bildiğim kadarıyla siz ve o albümdeki birçok grup için, sizce istenen yere ulaştı mı? Frekans Vol.1.2 söylentileri var bide?
Efe: ilk ciddi kaydımız diyebiliriz...
Sinan: Frekans Vol.1 aslında ölü doğan bir çocuk gibiydi. Bir takım aksilikler ile istenilen kitleye ulaşamadı. Şimdi istediğimiz hedeflere ulaşmak için Frekans Vol.1.2 için daha çok caba sarf edeceğiz. Frekans Vol.1 biraz talihsizliklere maruz kaldı.
Asaf: Şu an kurulum aşaması içinde olan bir organizasyon içerisinde başka gruplarla beraber yer alacağız.
Efe: Hatta bu çaba için gruplar arası dayanışma ve düzenli organizasyon yapılması için bir ekip bile kuruldu.
- Şirketleşme anlamında bir şey mi?
Sinan: Daha çok bir tepkinin organizasyon bulmuş hali.
Efe: Şirketleşme denmez daha doğrusu, birlik beraberlik bir çatı altında toplaşma aynı mantık içinde yer alan gruplarla.
Asaf: Devrimci bir müzik hareketi.
Sinan: Toparlamak gerekirse, piyasada bizi rahatsız eden dünyada bizi rahatsız eden, yakın çevremizde bizi rahatsız eden ne varsa müzikle ilgili ya da politikayla ilgili ya da çevre sorunlarıyla ilgili her şeye karşı toptan bir el hareketi çeken bir organizasyon, böyle bir birleşme hareketi bu, adını henüz koymadık ama.
- Kabız piyasaya karşı bi hareketten, tepkiden bahsettiniz ? Size göre nedir en önemli sorunlar?
Sorunlar saymakla bitmez. En temel sorunlardan bahsetmek gerek önce; birincisi piyasayı parsellemiş mafya babası kılıklı prodüktörler gençlerin onunu tıkayanlar eleştiri yapmayı bilmeyenler ve müzik otoritesi kesilenler. Genel derdimiz bunlar. Zaten dünyanın da derdi bu. İnsanlar boşuna Indie işlere imza atmıyorlar. Indie derken bağımsız plak şirketleriyle istediği müziği rahatlıkla yapan ve çok insana ulasan müzisyenlerden bahsediyorum. Bunu yaparken de internetin rolü küçümsenemez zaten. Artık farklı açılımlara yer vermeli piyasalar. İnatla hala ülkemizde garip görünüşlü bir sürü garip popçu türemeye devam ediyor, bunun sebeplerini anlayamıyorum. Bir de prodüktörlerin müzisyenler üstünden para kazanmaktan ziyade, onlara istedikleri özgürlüğü de tanımasının vaktinin geldiğini düşünüyorum. Her şeyin maddi çıkarlara yönelik olduğunu düşünüyorum günümüzde müzik piyasasında ama insanlar fark etmeye başladılar ve sesler yükseliyor yavaş yavaş. Sanırım insanların bir şeyleri sorgulamasının vakti geldi artık.
- Demo deniyordu sizi ziyaret ettiğimizde? Biraz daha beklememiz gecikecek sanırım, değil mi?
Sinan: Demo ile ilgili bazı kayıtlarımızı tamamladık. Remixler ve bir kaç düzeltme kaldı. Elimizden geldiği kadar çabuk yapıp insanlara ulaştırmaya calışacağız ama kesin bir tarih vermek henüz bizim için zor.
Elimizde demoyla albüm şirketlerini dolaşmayacağız söylediğimiz sebepten ötürü herhangi bir şirketle gerçekten istediğimiz türden bir anlaşma yapamayacağımızı düşünüyoruz. Kısıtlanmak hoşumuza gitmiyor ki gördüğümüz çok güzel müzik yapan bazı gruplar albümlerinde kendilerinden çok şey feda etmişler, buna üzüldük. Başımıza gelmesini istemiyoruz. Zaten albüm için bunları konuşmak erken vaktimiz var kendimizi geliştirmeye devam edeceğiz. İnsanlara kaliteli şeyler sunmak adına iyi pişmek istiyoruz.
Asaf: Kontrat ve para uğruna müziğimizden(ki ruhumuza eş değer gelmekte)ödün vermek çok sahtekârca bir tavır.
Efe: Yapay bir müzik olur standartların üstüne çıkmaz.
- O zaman sondan bi önceki sorum olarak, siz yerimde olsanız kendinize ne sorardınız? Tabii benim atladığım ve eklemek istediğiniz şeylerde vardır herhalde…
Sinan: bizim kendimize sormak istediğimiz soru sanırım şu olurdu; cevabını da bulamadık… “Dünyayla alıp veremediğiniz ne ?”
Asaf: Komik bir şansızlığa sahibiz. Hakikaten sebepsiz yere.
Efe: Fazla şanssızız.
- Son olarak Düş Macunu’nu internette, sokakta, Taksim’de, Kadıköy’de... Nerde bulurum onları nasıl dinlerim diyenlere ne diyorsunuz..
Asaf: Arayıp ta bulamayanlar gerçekten çok yakınıyor, forumlarda falan yazmışlar… Valla yakın tarihlerde sitemiz açılacak.
Sinan: Düzenli olarak Kadıköy Crimson ve Taksim Peyote’de sahne alıyoruz. Tarihler bu barların web sitelerinde yer alıyor. Ben son bi sosyal mesaj vermek istiyorum. Türkçeyi düzgün kullanalım kurallara uygun yazalım yeşili koruyalım.
Asaf: Tekrar çok teşekkür ederim böyle bir ortam sağladığınız için. Bunu gerçekten eklemek istedim.
Sinan: Evet çok teşekkür ederiz. Ciddiye alındığımızı bilmek, hatırlanmak bizi rahatlatan bir şey.
Düş Macunu'na bu keyifli sohbetten dolayı çok teşekkür ediyoruz (:
Düş Macunu Resmi Web Sitesi
Düş Macunu MySpace
Düş Macunu PureVolume
Posted by Sarp* 17:34
4 Comments:
-
- Adsız said...
20 Eylül, 2006 18:16eline sağlık noel baba, süper olmuş. darısı diğer frekansçıların başına.- Adsız said...
18 Şubat, 2007 19:31röportaj şahane olmuş düşmacunu mükemmel bir grup eğer mümkünse senden ricam dinar bandosu the revolters fairuzderinbulut rumble fish etnik sentetik gibi türkiyenin en çok gelecek vaad eden gruplarıyla röportaj larına devam etmen bilenler bilir bu grupları ama onlar çok daha iyisini hak ediyorlar- Adsız said...
19 Mayıs, 2007 23:20düş macununu peyotede izledim mükemmeller gerçektende aynı lşekilde size bir kaç grup tavsiye edecek olursam dinar bandosu gevende rumble fish ddr revolters dandadadan kafabindünya yı şiddetle öneririm bu gruplar türkiyenin en kaliteli müziğini yapma uğraşında savaşan gruplardır çoğu peyotede sahne alıyor dinleyin izleyin mutlaka- Adsız said...
12 Haziran, 2007 22:54aşağıda bir arkadaş dinar bandosu rumble fish ... ve revolters yazmış bunlar frekans studyo grupları sanırım ve genelde peyotede çalıyorlar ben dinar bandosu ve revolters hakkında çok iyi yorumlar okudum bence ikiside çok yakında çıkış yaparlar